24 Mart 2011 Perşembe

İstanbul'a Giden Yolda Atılacak İlk Adım..

Evet..
Bu seneyi bir maç gibi düşünürsek maçın ilk devresinin sona ermesine artık saatler kaldı.. Yaklaşık 48 saat sonra.. Zorlu bir seneydi. Yorucuydu, sıkıcıydı, bunaltıcıydı vs.. Ama yine de zevkliydi. Eğlenmesini bilene tabi. Çok şükür ben hem eğlendim hemde çalıştım. Bu güne gelene kadar defalarca yol ayrımında kaldım. Netlerim 1 net bile düşse moralim bozulur, ümidi kesmeye başlardım. Ama gel gelelim sene başındaki netlerimle şimdikiler arasında adeta uçurum var..
İstanbul ? Ankara ?
Artık netlerde yüksek gelmeye başlayınca doğal olarak insan şehir seçmeye başlıyor. Acaba hangi şehirde okusam ? Açıkçası benim gönlümden fakülte olarak Siyasal Bilgiler Fakültesi geçiyor fakat İstanbul'dan da bir türlü vazgeçemiyorum. Bir şarkı sözünde olduğu gibi ' İçimde bir İstanbul var, ondan vazgeçemiyorum'
Eğer ki üniversite ve şehir tereddütünden bir kurtulsam önümdeki hayatımın 10 senelik planı hazır bile. Fakat bunu üniversite sonuçları açıklandığında açıklayacağım.
Son günlerim bir otelde geçti. 10 gün boyunca kamp gibi bir şeydi. Hem eğlenceli hemde eğitici bir kamptı. Mutluydum. Hatta o kadar rahattım ki evime döndüğüm ilk akşam ne ev ortamına ne de yatağıma alışabildim. Oteli özledim resmen.
Pazar sabahı artık ümidimi dua'ya ve uğurlarıma bırakıcam kendimi. Mesela Aslı bana o sabah bol şans dileyecek -Aslı sene başından beri ne zaman şans dilese bütün sınavlarım güzel geçmiştir- , Erva o sabah telefonla arayacak, Dilara'yla sınavdan önce görüşücez. Ve bu akşam görüşmüştüm, Amerika'dan Hüma adında bir arkadaşımda -eğer unutmazda hatırlarsa- benim için dua edecek.
Bu yazıyı okuyan okuyucularım, pazar sabahı umarım her şey güzel olur.. Manevi desteğinizi esirgemeyin..

2 yorum:

  1. Allah şansını da bahtını da açık etsin.
    Başarılar...

    YanıtlaSil
  2. umarım her şey güzel olur Selma teyzecim..

    YanıtlaSil