7 Nisan 1993..
Sakarya'nın merkezinde Ada Tıp isimli hastahane. O gün doğan çocukların sayısı 7. 7 çocuğun 6'sı kız 1'i erkek. İşte o erkek olan benim. Bugün doğdum. Ve galiba iyi ki de doğdum.
7 Nisan 2011..
Bu tarih belki de 18 senenin içerisinde en mutlu olduğum tarihtir. Neden derseniz bunun çeşitli sebebi var. Biliyormusunuz ben bugün ilk defa arkadaşlarımla doğum günü kutladım. Daha önce aile içinde kutlamaları saymazsak hayatımda ilk defa bir pastanın mumunu üfledim. Dilek tuttum. Hatta canım dediğim kardeşim 'Erva' dışında ilk defa birilerinden hediye aldım. Bu duyguyu ilk defa tadıyorum. İnanılmaz güzel bir duygu. Facebook adı verilen paylaşım sitesinde de kutlayanların haddi var hesabı yok. Şu an itibariyle (Saat: 15.45) tam 151 kişi kutladı. Eğer bunlara okulda kutlayanları ve mesaj çekenleride eklersem toplam 180'i bulur. Önce gecenin bir saatinde önce Eliz kutladı. Eliz'le öyle bir tesadüf ki ikimizde 7 Nisan 1993 saat 13.00 sıralarında doğmuşuz. Yani eğer hastahanelerimiz ve şehirlerimiz aynı olsa aynı Aşk Tesadüfleri Sever filmindeki gibi. Sonra tam içim geçmiş uyurken abim aradı. 18 sene önceyi hatırlattı. Sonra Cansu. Sonra bir çok kişi..
Bugün biraz da yaşadığım kutlamalar benim için sürpriz oldu. Önce okuldakiler pasta almışlar. Haberim yoktu. Bir önceki gün kitapçıda beğenip almak istediğim kitabı Yasemin bana aldırmamıştı. Meğer Yasemin ve Çiğdem o kitabı hediye edeceklermiş bana. Onları seviyorum.
Daha sonra Erva-Aslı-Dilara-Cemre 4'lüsü geldi karşıma. Sınıfa geldiklerinde özür falan diliyorlardı. Unuttuk tarzında birşeyler. Fakat çok geçmeden anlaşıldı ki onlarda bana ayrı bir sürpriz hazırlamışlar. Labarotuvar'da. Aslı-Cemre-Dilara, 3'ü bana 'şeytan kulağı' almışlar. Hakaret değildir umarım :) Zaten yılbaşında da kelebek seti hediye etmişti Cemil hocam, bu hediyeler çok garip bir yere gidiyor ama hayırlısı. O 3'lüyü çok seviyor ve çok teşekkür ediyorum. Daha sonra Erva geldi hediyesini verdi. Herhalde Erva'nın benim için önemini anlatmama gerek yoktur. Hayatımda en değer verdiğim kişilerin başında gelir. Bana hediye olarak Karabük Spor forması hediye etti. Güya Mayıs ayında gidecekti Karabük'e. O'nu çok seviyorum.
En son olarak okuldaki arkadaşlar Kırkpınar'a Fitos Cafe'ye gitmeyi teklif ettiler. Hep beraber Kırkpınar'a gittik o cafeye. Oturduk, eğlendik..
Bana böylesine güzel bir günü yaşatan, 18 yaşıma girdiğimi hatırlatan, beni duygulandıran, sevindiren;
Yasemin, Ensar, Çiğdem, Erva, Aslı, Cemre, Dilara, Sinem, Cansu, Lokman, Harun, Oğuzhan, Berna, Neslihan, Selman, Merve, Onur, Cemil hoca, Aydın hoca, Zümrüt hoca, Mehmet Nuri hocam, Semra hoca, İrem, Cihan... ve daha ismini hatırlayamadığım bir çok arkadaşıma çok teşekkür ediyorum. Belkide bugün hayatımın en anlamlı gününü yaşadım.
İyi ki varsınız.. İyi ki yanımdasınız..